Cumartesi, Haziran 20

untitled

...
Denize bak, Güneş i gör!
Çocukları topla yollardan, oyuncakları sat!
-Merhaba! de ayrılmadan, ve unut gitsin.
Bugün çiçekleri topla, yarın vazoları kır!
Seni sevdiğimi unut, sonra bana aşık ol!

Gölgelere bak, insanları ez!
Güzel bir yemek ye, sonra bana gel.

Ellerimi tut, ellerini bırak!
Gözlerini kapat, yolları unut.
Sözlerini tut, bana güven!

Yağmur dağıt, Güneş i gizle!
Gökkuşağını öp ve delice dans et.
Toprağı kokla ve hiç yokmuşum gibi...

Aynaya bak, yüzümü hatırla,
Öpücüklerimi,
Say! Ve sil!
...yüzünü!

Cumartesi, Şubat 14

KızlarAğası Hanı'nda

Aşağı düşen su damlaları, piyangocular, çaycılar, oturanlar, konuşanlar, bekleyenler, gidenler, kalanlar ve ben. Ne aradığını, ne beklediğini bilmeyen ben. 'Kalabalığın içinde birbaşına oturmak', 'etrafına bakınmak', bunlar benim hallerim. Gelip kaçan düşünceler, anılar arasında tutunacak bir Özlem aramak, biraz da yağmuru bahane edip oturmak.
.
.
.
Hiç BirYer e gitmiyorum, sürekli konaklıyorum. Gerçekten arıyor olsaydım giderdim. Kendime kızıyorum. Büyük bir boşluk yaratmak ve sonra da onu kapatmaya çalışmak. Çaresiz bir aşka tutunmak sonra da çare aramak.
Sonunda Aşk a geliyor herşey. Ama tıkanıp kalıyor sonra. Aşk ı bıraksam bir kenara yahut hepten silsem bu düşünceyi geriye ne kalır? Geriye kendimden başka ne kalır? Boş, yavan, kuru bir insan. Özlem i olmayan, amacı ve sevdiği olmayan bir İnsan Posası.
Suyu nereye akar bu insanın?
Özü nerede birikir?

Pazar, Ocak 11

Uçurum ve Kedi

Uçurum ve kedi
Kedi korkar Uçurum un dipsizliğinden[yüksekliğinden]
Uçurum tedirgindir, Kedi nin 'her an düşebilir' olmasından.

Perşembe, Ocak 8

Sorun değil!

Korkaklığınız onların cehaletini pekiştirir. Cesaretiniz ise korkutur.
Peki ama saldırgan bir cesaretten ve düşmanca[kindar] bir entellektüellikten söz eden kim???